Yoksulluğa karşı yardım kuruluşu Oxfam’ın Pazartesi günü yayımladığı yıllık rapora göre, dünyadaki milyarderlerin serveti 2024 yılında 2 trilyon dolardan fazla arttı. Oxfam, küresel topluma giderek “aristokratik bir oligarşi” tarafından hükmedildiği uyarısında bulundu.
Yardım kuruluşu, dünyadaki milyarderlerin servetinin 2024 yılında 13 trilyon dolardan 15 trilyon dolara çıktığını ve bu oranın 2023 yılında gerçekleşen artıştan üç kat daha hızlı olduğunu bildirdi.
En zengin 10 kişinin her birinin serveti, 2024 yılında günde ortalama yaklaşık 100 milyon ABD doları arttı.
Milyarderlerin sayısı 204 kişi artarak 2.769’a ulaştı. Bu kişilerin toplam serveti her gün yaklaşık 5,7 milyar dolar arttı ve haftada ortalama dört yeni milyarder ortaya çıktı.
Oxfam, raporunda, on yılın sonunda dünyanın beş trilyonere sahip olacağı öngörüsünde bulundu. Geçtiğimiz yılki öngörüsü on yılın sonunda sadece bir trilyoner olacağıydı.
Oxfam Uluslararası İcra Direktörü Amitabh Behar, “Küresel ekonomimizin ayrıcalıklı bir azınlık tarafından ele geçirilmesi, bir zamanlar hayal bile edilemeyecek boyutlara ulaştı,” dedi. Behar “Milyarderleri durdurmadaki başarısızlık, şimdi müstakbel trilyonerleri doğuruyor. Milyarderlerin servet biriktirme hızı üç kat artmakla kalmadı, güçleri de arttı,” dedi.
449 milyar dolarlık net servetiyle Tesla ve SpaceX’in kurucusu Elon Musk; 245 milyar dolarlık net servetiyle Amazon CEO’su Jeff Bezos ve 217 milyar dolarlık net servetiyle Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, dünyanın en zengin kişileridir.
Donald Trump’ın yemin törenine Musk, Bezos, Zuckerberg, Fransız Bernard Arnault ve Google’ın kurucu ortağı Sergey Brin’in de aralarında bulunduğu dünyanın en zengin 10 kişisinden beşi katıldı.
Behar, Trump ve Musk’a atıfta bulunarak, “Şu anda gördüğünüz şey, en zengin adamın desteğiyle yemin eden milyarder bir başkandır,” dedi. “Yani bu, küresel oligarşilerin baş tacı gibi bir şey.”
Behar, “Bu belirli bir bireyle ilgili değil,” diye ekledi. “Bu yarattığımız, milyarderlerin artık ekonomik ve sosyal politikaları şekillendirebildiği ve sonunda onlara daha fazla kâr sağladığı ekonomik sistemdir.”
Mali seçkinlerin muazzam zenginleşmesi, insanlığın büyük çoğunluğu için giderek artan bir hayat pahalılığı krizinin ortasında gerçekleşiyor. Toplumun en zengin yüzde 1’lik kesimi tüm servetin neredeyse yüzde 45’ine sahipken, insanlığın yüzde 44’ü Dünya Bankası’nın yoksulluk sınırı olan günlük 6,85 doların altında gelirle yaşıyor.
Oxfam raporu ayrıca “aristokratik oligarşi”nin giderek daha yerleşik bir karaktere sahip olduğuna işaret ediyor. Raporda, “Aşırı zenginliğin aşırı yetenek için bir ödül olduğu fikri yaygın ve bu fikir medyamızda ve popüler kültürümüzde güçlü bir şekilde destekleniyor. Ancak bu algı gerçeğe dayanmıyor,” ifadeleri yer alıyor.
Rapor şöyle devam ediyor: “2023 yılında -ilk kez- girişimcilikten ziyade miras yoluyla zengin olan yeni milyarder sayısı daha fazla. Dünyanın 30 yaşından genç milyarderlerinin tamamı servetlerini miras yoluyla elde etti.”
Raporda, bu mali oligarkların servetinin gerçekten de “akıl almaz” olduğunu açıkça ortaya koyan istatistikler yer alıyor. Raporda, “İlk insanlardan itibaren, yani 315.000 yıl önce başlayıp her gün 1000 ABD doları biriktirmiş olsanız bile, en zengin on milyarderden birinin sahip olduğu kadar paranız olmazdı,” deniliyor.
Rapor, “En zengin 10 milyarderden herhangi biri servetinin yüzde 99’unu kaybetse, yine de milyarder olurdu,” diye ekliyor.
Rapor, toplumsal eşitsizliğin büyümesini sanayinin giderek tekelleşmesine bağlıyor. “Tekeller sanayiler üzerindeki hakimiyetlerini sıkılaştırdıkça, milyarderlerin servetleri daha önce görülmemiş seviyelere fırlıyor. Tekel gücü dünya çapında aşırı zenginliği ve eşitsizliği artırıyor. Tekelci şirketler piyasaları kontrol edebilir, diğer şirketlerle ve işçilerle mübadele kurallarını ve şartlarını belirleyebilir ve kendi işlerini kaybetmeden fiyatları yukarı çekebilirler.”
Raporda örnek olarak, [dünyanın en zengin ikinci adamı Bezos’un sahibi olduğu] “Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve İspanya’daki çevrimiçi alışverişlerin yüzde 70’inin ya da daha fazlasının Amazon’dan yapıldığı” şeklindeki şaşırtıcı veriye dikkat çekiliyor.
ABD Başkanı Joe Biden, hafta sonu görevden ayrılırken yaptığı konuşmada, “Amerika’da aşırı zenginlik, güç ve nüfuza sahip bir oligarşinin şekillendiği” uyarısında bulunmuştu.
Ne var ki, Oxfam raporu, bu oligarşinin sadece “şekillenmekle” kalmadığını, Biden yönetimi altında servetini ve gücünü büyük ölçüde artırdığını açıkça ortaya koyuyor. Biden, COVID-19 pandemisinin en yoğun olduğu dönemde göreve geldi ve yönetiminin odak noktası Wall Street’i kurtarmak ve büyük şirketlerin maliyetlerini düşürmek amacıyla işçileri enfeksiyon yuvası olan işyerlerine geri döndürmek oldu. Politikalarının bir sonucu olarak, işçilerin milli gelirden aldıkları pay son on yılların en düşük seviyesine geriledi.
Zenginlikleri işçi sınıfının sömürüsüne dayanan bu mali oligarşi, her iki siyasi parti üzerindeki kontrolünü, işçi sınıfı pahasına servetini ve gücünü arttırmak için kullanmaktadır. Yeni Trump yönetimi, Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin açıkladığı gibi, “oligarşinin, oligarşi tarafından ve oligarşi için” bir hükümetidir.
Oxfam’ın raporu, İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun yıllık toplantısından önce yayımlandı. Rapor, eşitsizliğin büyümesi hakkında güçlü ve inkâr edilemez veriler sunarken, mali oligarşinin artan kontrolünün “şirketlerin ve süper zenginlerin adil vergi paylarını ödemeleri sağlanarak” kırılabileceğini savunuyor. Ancak mali oligarşinin tüm gücü kontrol ettiği koşullar altında bunun nasıl başarılacağını açıklamıyor.
Oysa Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin Yeni Yıl açıklamasında da belirtildiği gibi:
Oligarşiye karşı mücadele, doğası gereği, devrimci bir görevdir. Oligarşinin serveti kamulaştırılmalı ve ekonomik ve siyasi yaşam üzerindeki boğucu hakimiyeti ortadan kaldırılmalıdır. Bu da işçi sınıfının dünya ölçeğinde seferber edilerek siyasi iktidarı ele geçirmesini, üretim süreci üzerinde demokratik denetim kurmasını ve toplumu sosyalizm temelinde, yani özel kâr değil toplumsal ihtiyaç temelinde yeniden örgütlemesini gerektirmektedir.