14 Ocak’taki Federal Seçim Komisyonu toplantısında, Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (Sozialistische Gleichheitspartei - SGP) 23 Şubat’ta yapılacak Federal Meclis seçimlerine katılmasına onay verildi. SGP’nin seçimlere katılma hakkı kazanması büyük bir önem taşıyor. Seçimlere katılmak için başvuruda bulunan 56 partiden yalnızca 31’i onay aldı; bu sayı 2021 Federal Meclis seçimlerinde izin verilen 44 partiden önemli ölçüde daha az.
Seçim pusulasında yer alabilmek için partilerin, aday göstermek istedikleri her eyalet listesi için 2.000 imza toplaması ve ilgili eyalet seçim kuruluna sunması gerekiyor. Söz konusu listelerin kabul edilip edilmeyeceğine ise sonraki hafta eyalet seçim kurulları karar verecek. Ancak erken seçim nedeniyle başvuru süreleri son derece kısaltılmış olmasına rağmen, gereken imza sayısında herhangi bir düşüş yapılmadı. Bu durum, küçük partilerin ülke genelinde aday gösterebilmesini ciddi şekilde zorlaştırıyor.
Federal Seçim Komisyonu tarafından bir partinin resmî statüsünün onaylanması süreci, başlı başına son derece antidemokratiktir. Komisyon üyelerinin çoğunluğu, halihazırda Federal Meclis’te temsil edilen partilerin temsilcilerinden oluşuyor. Böylece, kendi rakiplerinin seçimlere katılıp katılamayacağına karar verme yetkisine sahip oluyorlar.
Küçük partiler, parti statülerini kanıtlayabilmek için birçok koşulu yerine getirmek zorundalar. Örneğin, “siyasi irade oluşturma sürecine etki” ettiklerini, örgütlerinin “kapsam ve istikrarının” ne durumda olduğunu, yeterli sayıda üyeye sahip olduklarını ve kamuoyunda aktif olduklarını kanıtlamaları gerekiyor. Ayrıca, parti statülerini koruyabilmek için son altı yıl içinde ayrıntılı bir mali rapor sunmuş olmaları da şart koşuluyor.
Birçok parti ufak resmi hatalar nedeniyle seçime katılamadı. Örneğin, Maocu Almanya Marksist-Leninist Partisi (MLPD), Federal Seçim Komisyonu daha başlangıçta, olağanüstü bir oturumda, partinin geçerli bir katılım raporu sunamayacağına karar verdi; çünkü tüzüğüne göre, yürütme kurulunu öngörüldüğü gibi her iki takvim yılında bir değil, yalnızca dört yılda bir seçiyor ve bu nedenle “faaliyet yürütebilecek bir yürütme kuruluna” sahip değil. Sonuç olarak, MLPD’nin Şubat ayındaki seçime katılabilmesi için öncelikle özel bir parti konferansında yeni bir yürütme kurulu seçmesi gerekiyordu.
SGP, tüm resmi kriterleri eksiksiz yerine getirdiği ve parti statüsüne ilişkin herhangi bir şüphe bulunmadığı için seçimlerden men edilememiştir. Önceden sunduğu 31 sayfalık belgede, son dört yılda yürüttüğü kapsamlı çalışmaları ayrıntılı olarak ortaya koymuştur. SGP, birçok işyerinde ve grevde sosyalist bir perspektifle müdahalede bulunmuş, on binlerce bildiri dağıtmış, röportajlar yapmış ve çeşitli sektörlerde taban komiteleri kurulmasına öncülük etmiştir. Üniversitelerde ise gençlik ve öğrenci örgütü olan Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE) ile birlikte savaş politikalarına karşı mücadele etmiştir. Bu çabalar sonucunda, Berlin Humboldt Üniversitesi’nde yapılan son öğrenci parlamentosu seçimlerinde %7,7’lik rekor bir sonuç elde etmiştir.
SGP, NATO’nun Rusya’ya karşı yürüttüğü savaş ve Gazze’deki soykırım gibi en önemli siyasi gelişmelere ilişkin yüzlerce katılımcının yer aldığı birçok açık etkinlik düzenlemiştir. SGP tarafından yayımlanan Dünya Sosyalist Web Sitesi, Almanya’daki çoğu parti yayınının erişiminden daha geniş bir kitleye ulaşmaktadır. Ayrıca, son yıllarda SGP ve IYSSE’nin çalışmaları hakkında birçok ana akım medya kuruluşu da haber yapmıştır.
SGP Genel Başkanı Christoph Vandreier, Federal Seçim Komisyonu toplantısında “SGP’nin parti niteliği hakkında hiçbir şüphe olamaz,” dedi ve şöyle devam etti: “Burada kendi rakiplerini kabul etmek için toplanan ve savaş ve kesintilerden yana olan tüm partiler koalisyonuna karşı aktif olarak mücadele ediyoruz. Gazze’deki soykırıma karşı onlarca miting düzenledik, Rusya’ya karşı savaşın tırmandırılmasına karşı onlarca etkinlik organize ettik ve sosyalist bir perspektif ileri sürdük.” Vandreier bu nedenle SGP’ye yetki verilmesini talep etti. Seçim komisyonu başvuruyu oybirliğiyle kabul etti.
Toplantının ardından Vandreier, partinin Berlin’de eyalet düzeyinde bir aday listesi sunacağını ve ayrıca çok sayıda seçim bölgesi adayı çıkaracağını söyledi. “Bu seçimlere katılımımız büyük önem taşıyor. SGP, Federal Meclis’te temsil edilen tüm partiler tarafından dayatılan çılgınca savaş politikasına karşı çıkan tek partidir.”
Her şeyden önce SGP, kapitalizm alt edilmeden sosyal kesintilerin ve savaşın durdurulamayacağını açıkça ifade etmektedir. “Büyük bankalar ve şirketler kamulaştırılmalı ve demokratik denetim altına alınmalıdır. Böyle bir sosyalist program, uluslararası işçi sınıfının, yani toplumdaki tüm zenginliği yaratan ve savaş ve krizin tüm yükünü taşımak zorunda kalan herkesin seferber edilmesini gerektirir. Seçim kampanyamızın hedefi budur. İşçiler arasında sosyalist bilinci yeniden canlandırmak istiyoruz.”
SGP’nin seçim kampanyası hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Kampanyayı desteklemek ve SGP’ye üye olmak için kaydolun!