Brezilyalı büyük futbolcuya atfen “Filistinli Pele” olarak anılan ünlü emekli futbolcu Süleyman el-Ubeyd, 6 Ağustos’ta Gazze’nin güneyinde insani yardım beklerken İsrail’in açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Geriye eşi ve beş çocuğu kaldı.
El-Ubeyd, Filistin’i kaptanlık da dahil olmak üzere 24 uluslararası maçta temsil etmiş ve Gazze Şehri kulübü Hadamat el-Şatea’da oynamıştı. Forvet ve kanat oyuncusu olarak profesyonel kariyerinde 100’den fazla gol atan el-Ubeyd’in en iyi gollerinden biri 2010 Batı Asya Futbol Federasyonu şampiyonasında Yemen’e karşı oynanan maçta attığı röveşataydı.
El-Ubeyd kariyerine 2007 yılında Hadamat el-Şatea’da başladı, daha sonra Batı Şeria’da Markaz Şabab el-Am’ari ve Gazze Spor’da oynadı. Sonunda Hadamat el-Şatea’ya geri döndü ve 2023 yılında 39 yaşında emekli olana kadar bu kulüpte oynadı.
El-Ubeyd’in futbol antrenörü olma planları vardı. Eski bir Filistinli milli oyuncu ve kendisi de bir antrenör olan Mohammad Abu Aita, Middle East Eye’a yaptığı açıklamada, “En çok acı veren şey, böylesine büyük bir oyuncunun kariyerinin, çocuklarını doyurmaya çalışırken trajik bir şekilde sona ermesi. Son günlerinin milli takımın antrenman salonlarında geçeceğini düşünüyordu, birkaç kilo un için kana bulanmış bir sokakta değil.”
El-Ubeyd, İsrail’in Ekim 2023’teki istilasından bu yana Gazze’deki korkunç koşullara rağmen sevdiği sporu yapmaya devam etti. Dul kalan eşi Doaa Reuters’a şunları söyledi: “Her gün antrenmana giderdi ve tek bir gün bile durmazdı. Savaş krizi sırasında, roketlerin, bombardımanın ve toplu katliamların ortasında bile oynamaya giderdi. Arkadaşlarını ve sevdiklerini toplar ve onlarla oynamaya giderdi.”
İsrail’in yaptığı soykırım ailenin önceki yaşamını mahvetmişti. Reuters bu konuya, “evleri bu yılın başlarında bir bombardımanda yerle bir oldu. Şimdi Gazze Şehrinin bir mahallesinin yıkıntıları arasında bir çadırda yaşıyorlar,” diyerek dikkat çekti.
Doaa, Middle East Eye’a hem kendisinin hem de Süleyman’ın bir aydan uzun bir süredir, yardım dağıtım merkezlerini ziyaret ederken can güvenliklerinden endişe ettiklerini söyledi:
Süleyman depoladığımız tüm yiyecekler bittikten sonra yardım aramaya başladı. Pazar fiyatları hızla artıyor ve nakit para yok... Kocam çocuklarımızı beslemek için ölüm tuzaklarına girmek zorunda kaldı...
Kurşunların kafasının yanından yağmur gibi vızıldayarak geçtiğini anlattı. Orada öldürüleceğinden emindi ve 17 yaşındaki en büyük oğlumuz Naseem’in kendisiyle gelmesine izin vermedi.
Doaa sözlerine şöyle devam etti:
Gitmemesi için ona defalarca yalvardım. Ona belki yiyeceksiz yaşayabileceğimizi ama onsuz yaşayamayacağımızı söyledim.
Beslemesi gereken aç çocukları olduğunu ve onların aç kalmasına dayanamayacağını söyleyerek bunu reddetti.
Middle East Eye, Süleyman el-Ubeyd’in nasıl öldüğüne ilişkin olarak şu bilgiyi verdi:
Doaa’ya göre, Süleyman’ın öldürüldüğü gün İsrail helikopterleri yemek bekleyen kalabalığa kasıtlı olarak ateş açtı.
Kocasının ölüm haberi, o gittikten birkaç saat sonra kendisine ulaşmıştı ancak cenazesi Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’nden defnedilmek üzere getirilinceye kadar bunun doğru olduğuna inanmayı reddetmişti.
Onu beyaz bir kefenle örtülü olarak teslim aldı, yüzü kurumuş kanın altında tanınmaz haldeydi.
Avrupa futbolunun yönetim organı UEFA, el-Ubeyd’in ölümünden iki gün sonra üstünkörü ve duygusuz iki satırlık bir X gönderisi yayınladı. Mesajda şöyle deniyordu: “‘Filistinli Pele’ Süleyman el-Ubeyd’e elveda. En karanlık zamanlarda bile sayısız çocuğa umut veren bir yetenek.”
Futbol otoritelerinin Süleyman el-Ubeyd’in öldürüldüğü korkunç koşulları örtbas etmeye yönelik bu girişimi, Liverpool Futbol Kulübü’nün ünlü forveti ve Mısırlı uluslararası futbolcu Muhammed Salah’ın paylaşıma verdiği yanıtla yerle bir oldu. Soykırıma şiddetle karşı çıkan Salah, UEFA’nın paylaşımına “Bize onun nasıl, nerede ve neden öldüğünü söyleyebilir misiniz?” şeklinde sert bir soruyla yanıt verdi.
Salah gezegendeki en iyi ve en yüksek profilli futbolculardan biri. Bir önceki sezon dünyanın en iyisi olarak kabul edilen oyuncuya verilen prestijli Ballon d’Or ödülünün bu yılki adayları arasında yer alıyor. Sosyal medyadaki geniş takipçi kitlesinden dolayı (sadece X platformunda yaklaşık 19,5 milyon), on milyonlarca kişi el-Ubeyd’in ölümünden ve UEFA’nın korkaklığından haberdar oldu.
Salah’ın paylaşımı 48 saat içinde 111,4 milyon kez görüntülendi ve 1,4 milyon beğeni, 391.000 yeniden paylaşım ve 27.000 yorum aldı ve bu sayı giderek artıyor.
Salah uzun zamandır Gazze’ye insani yardımın girmesine izin verilmesini ve Filistinlilerin çektiği acılara son verilmesini talep ediyordu. 18 Ekim 2023’te, İsrail günler önce Gazze’de başlattığı ölüm ve yıkımı tırmandırırken, Salah Gazze Şeridi’nde dağıtılacak yardım için Mısır Kızılayı’na bağışta bulunmuştu.
Salah X hesabında paylaştığı video mesajında şunları söylemişti: “Şu anda açık olan şey, Gazze’ye insani yardıma derhal izin verilmesi gerektiğidir. Oradaki insanlar korkunç koşullar altında. Dün gece hastanede yaşananlar dehşet vericiydi. Gazze halkının acilen gıda, su ve tıbbi malzemeye ihtiyacı var.” Salah dünya liderlerinden “masum canların daha fazla katledilmesini önlemek” için harekete geçmelerini talep etmişti.
Bu çağrı yaklaşık 193 milyon kez izlenmişti.
Salah’ın sesi, dünya genelindeki on milyonlarca insanın sesi gibi, emperyalist güçler tarafından görmezden gelindi. Emperyalist güçler, o zamandan beri İsrail’in Filistinlilere yönelik katliam ve etnik temizliğini destekliyorlar.
İkinci Dünya Savaşı’nda dümdüz edilen şehirleri andıran bir yıkımın yaşandığı Gazze’de spor altyapısından geriye neredeyse hiçbir şey kalmadı. Altyapının yüzde 90’ından fazlası yok edildi ve bu yıkım 808 sporcunun hayatına mal oldu.
Guardian’ın aktardığına göre, İsrail’in hava saldırısı sonucu merkezi yıkılan Filistin Futbol Federasyonu (FFF), “Ölen ya da açlıktan ölen futbolcuların sayısı, 103’ü çocuk olmak üzere 421’e ulaştı” açıklamasını yaptı.
Gazete şöyle devam ediyordu: “FFF’ye göre Gazze ve Batı Şeria’da stadyumlardan antrenman sahalarına, spor salonlarından kulüp binalarına kadar 288 spor tesisi hasar gördü ya da enkaza döndü. Bunların 268’i Gazze’de, 20’si ise Batı Şeria’da bulunuyor ve yaklaşık yarısı doğrudan futbola hizmet ediyor.”
One Hundred Years of Football in Palestine (Filistin’de Futbolun Yüzyılı) kitabının yazarı olan bağımsız akademisyen Issam Khalidi tarafından Eylül 2024’te yapılan bir çalışmanın “Altyapının Yıkımı” başlıklı bölümünde şunlar belirtiliyordu:
Hava saldırıları, topçu bombardımanı ve Gazze Şeridi’nin karadan istilası tahminen elli kulübü tamamen yok etti... Gazze Spor Kulübü’nün merkezi ve futbol sahası, tenis kortları ve çok amaçlı kapalı salon dahil olmak üzere tesislerinin çoğu tamamen yıkıldı. Bombardıman Friends Binicilik Kulübü’nün merkezini ve Cebaliye Sosyal Tesisleri’ni yerle bir etti. Sadaqa Spor Kulübü de işgal güçlerinin kulübün merkezini, ana stadyumunu ve kapalı salonunu tahrip etmesi nedeniyle ağır bir bedel ödedi.
İsrail Savunma Kuvvetleri’nin faşizan saldırısı sonucunda “kulüplerin yanı sıra Filistin Olimpiyat Komitesi, Filistin Futbol Federasyonu ve Gençlik ve Spor Yüksek Konseyi’nin merkezleri ile çok sayıda stadyum yıkıldı.”
Yazar başka savaş suçlarını da detaylandırıyordu: “İsrail ayrıca Refah’taki Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Stadyumu’nu, Han Yunus Belediye Stadyumu ve Spor Şehri’ni, Nuseyrat Belediye Stadyumu’nu ve el-Şati Kampı’ndaki beyzbol ve softbol stadyumunu bombalayarak tahrip etti.”
Khalidi şunları ekliyordu: “Halen ayakta kalan stadyumlar Gazze’ye yapılan saldırılar nedeniyle dönüştürüldü. Refah Belediye Stadyumu bir sahra hastanesine dönüştürüldü ve Refah Sosyal Tesisleri’nin merkezi Refah’ta yerlerinden edilen insanlara insani yardım dağıtımı için bir merkez haline getirildi. Şehit Muhammed el-Durra Stadyumu ise yerinden edilmiş Filistinliler için bir sığınak oldu.”