İsrail, Gazze’de bir günde 100 Filistinliyi katletti

İsrail ordusu salı ve çarşamba günleri Gazze Şeridi’nde bir dizi saldırı düzenledi ve 24 saat içinde en az 104 kişiyi katlederek 10 Ekim’de kabul edilen “ateşkes”in tamamen sahte olduğunu gösterdi. Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre saldırılarda 46 çocuk ve 20 kadın öldü, 200’den fazla kişi yaralandı.

Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde düzenlenen cenaze töreninde, İsrail ordusunun saldırısında hayatını kaybeden Filistinlilerin cenazeleri taşınıyor, 29 Ekim 2025 Çarşamba. [AP Photo/Jehad Alshrafi]

Salı günü, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisi, “Gazze Şeridi’nde derhal güçlü saldırılar düzenlenmesi” kararı alındığını ve ABD Başkanı Trump’ın “eylem gerçekleştirilmeden önce” bilgilendirildiğini açıkladı.

İsrail ordusu, “onlarca terör hedefi ve teröristin vurulduğu bir dizi saldırı” düzenlediğini övünerek duyurdu.

Aynı gün Trump, Hamas’ın “uslu durmaması” halinde “yok edileceğini, hayatlarının sona ereceğini” ilan etti.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ise “tek tük ufak çatışmalar olsa da ateşkesin sürdüğünü” söyledi. Vance, ateş açıldığında “İsraillilerin karşılık vermesini” beklediklerini de sözlerine ekledi.

Başka bir ifadeyle, “ateşkes”in temel özelliği, “ufak çatışmalar”dır. Bu çatışmalarda 24 saat içinde yüzden fazla Filistinli öldürebilir.

İsrail’in devam eden katliamları ve kasıtlı gıda kısıtlamaları, “barış” anlaşmasının sürmekte olan soykırımı örtbas etmeye hizmet ettiğini açıkça ortaya koymaktadır. Ortadoğu ve Avrupa’daki hükümetler ve tüm büyük medya yayınları, anlaşmayı bir dönüm noktası ve barışa doğru atılmış önemli bir adım olarak kutladılar. Oysa bu doğru değildir. Anlaşma, İsrail’in Gazze işgalini pekiştirip kalıcı hale getiriyor; İsrail’in günlük katliamlarına ve kasten topluca aç bırakma siyasetine diplomatik bir kılıf sağlıyor.

Gazze’nin güneyinde yeğenleri ve kız kardeşleri öldürülen Haneen Mteir, Associated Press’e “Katliam bu ... Çocukları uykularında yaktılar,” dedi.

Gazze sivil savunma kurumundan Dr. Mohammed el-Mughir, “Bu saldırılarda kanser hastalarının İnsan Kampı’nın da hedef alındığını” açıkladı.

Gazze’nin Şati mülteci kampında yaşayan yerinden edilmiş bir anne olan Khadija al-Husni, Al Jazeera’ya “Ya ateşkes ya da savaş vardır, ikisi birden olamaz. Çocuklar uyuyamadı; savaşın bittiğini sanmışlardı,” diye konuştu.

“Ateşkes”in ilan edilmesinden bu yana geçen üç hafta içinde İsrail, giderek şiddetlenen ve sınır tanımayan bir dizi saldırıda 200 kişiyi öldürdü.

Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü yaptığı açıklamada, “ateşkes”in “soykırımın sona erdiği anlamına gelmediğini belirterek şöyle devam etti: “İsrail makamları açık bombardımanların azalmasına rağmen sistematik ve aralıksız soykırımı sürdürüyor. Sivil halkı doğrudan hedef alıyorlar ve boğucu bir abluka uyguluyorlar, sınır geçişlerini kapatıyorlar, enkazın kaldırılması ve kayıp kişilerin aranması için gerekli ağır ekipmanların girişine ciddi kısıtlamalar getirilmesi gibi keyfi önlemleri uygulamaya devam ediyorlar. Ayrıca gıda, insani yardım ve tıbbi malzeme girişine keyfi kısıtlamalar getiriyorlar.”

Bu arada İsrailli politikacılar ateşkesin tamamen reddedilmesini ve Gazze’ye daha da büyük bir saldırı düzenlenmesini talep ediyorlar. Netanyahu’nun sağcı Likud partisinin üyesi Moşe Sa’ada çarşamba günü İsrail Ordusu Radyosu’na yaptığı açıklamada, “Hata yaptığımızı, başarısız olduğumuzu kabul etme ve bu ateşkesi sona erdirme zamanı geldi,” dedi.

Wall Street Journal başyazısında İsrail’in saldırıyı tırmandırmasını talep ederek şunları yazdı: “Gazze’nin silahsızlandırılması... Bunun için İsrail’in askeri müdahalesi gerekiyor ki bu müdahale Hamas’ın salı günü yaptığı saldırının ardından yeniden başladı. İsrail güçleri şimdilik Hamas’tan biraz daha toprak alabilir ancak acil ihtiyaç, Hamas’a baskı yapmak ve yeniden yapılanmasını engellemek için düzenli müdahaledir.”

Gazete, Trump’ın “ateşkes” anlaşmasını bir kez daha övdü, çünkü bu anlaşma “Hamas’ın tüm rehineleri önceden serbest bırakmasını ve Hamas silahsızlanana kadar İsrail’in Gazze’nin yarısında kalmasını şart koşuyordu.” Başka bir ifadeyle, bu anlaşma İsrail’in herhangi bir anda saldırıya yeniden başlaması için gerekli koşulları yaratmıştır.

Hamas, 7 Ekim 2023’te aldığı tüm canlı esirleri iade etti ve şu ana kadar ölen 28 esirden 15’inin naaşını iade etti. ABD ve İsrail, Hamas’ı naaşları iade etmek için yeterince hızlı hareket etmemekle suçladı ve bu iddiayı saldırılar için bahane olarak kullandı.

Tırmanarak devam eden katliamın yanı sıra, İsrail ateşkes şartlarını ihlal ederek Gazze’ye giren gıda yardımını kısıtlamaya devam ettiği için, her gün Gazze’ye gireceğini vaat ettiği 600 yardım kamyonunun çok daha altında bir gıda girişi oluyor.

Geçen hafta, Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü, kendi bağımsız araştırmasına dayanan ve iki yıllık soykırım sırasında Gazze’ye verilen zararın boyutunu gösteren bir dizi istatistik yayımladı. Rakamlar, 7 Ekim 2023’ten bu yana 270 binden fazla kişinin, yani nüfusun yaklaşık yüzde 12’sinin ya öldürüldüğünü ya yaralandığını ya da gözaltına alındığını gösteriyor.

Raporda şu sonuca varılıyor: “İki yılı aşkın bir süre içinde İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde yaklaşık 75.190 Filistinliyi öldürdü; bunların en az 70.248’i sivil ve toplamın yüzde 90’ını oluşturuyor. Bunların arasında 21.310 çocuk var (öldürülenlerin yüzde 30’u). Öldürülenlerin 13.987’si ise kadın (yüzde 20’si).”

Kurum, İsrail’in saldırılarında bir veya her iki ebeveynini kaybeden 45.600 çocuğun öksüz ya da yetim kaldığını da ekliyor.

Kurum, soykırımın başlamasından bu yana 160’ı çocuk olmak üzere 482 Filistinlinin yetersiz beslenme nedeniyle öldüğünü tahmin ediyor. Raporda, “İsrail, sınır geçişlerine kısıtlamalar getirmeye ve temel gıda maddelerinin girişini engellemeye devam ederken, sınırlı insani yardım ve mal girişine izin verdiği için Gazze Şeridi’nin tüm nüfusu ciddi gıda güvensizliğinden muzdarip olmaya devam ediyor,” denildi.

Raporda ayrıca, “194’ü doktor ve 376’sı hemşire olmak üzere 1.701 sağlık çalışanı öldürüldü, yaklaşık 2.195 sağlık çalışanı ise yaralandı. Buna ek olarak, 255 gazeteci, 140 sivil savunma çalışanı, 800 öğretmen ve 200 akademisyen ve üniversite profesörü hayatını kaybetti” diye belirtildi.

Gazze nüfusunun yüzde 99’u son iki yılda en az bir kez zorla yerinden edildi, Gazze’deki 555 bin konut ve 621 okul dahil olmak üzere binaların büyük çoğunluğu ya yıkıldı ya da hasar gördü. Okul ve üniversitelerin yüzde 95’i ve Gazze’deki her bir hastane de ya yıkılmış ya da hasar görmüş durumda.

Loading